Meme ultrasonu, meme ile ilgili şikâyeti olan kişilerde en sık kullanılan görüntüleme yöntemi olup her yaş grubundaki kadınlarda ve gereken durumlarda erkeklerde güvenle uygulanabilen, radyasyon içermeyen, göreceli olarak daha hızlı sonuç veren bir inceleme yöntemidir.
Meme kanserinin saptanmasında temel tarama yöntemi mamografi olmakla birlikte meme ultrasonu özellikle 40 yaş altı kadınlarda tek başına, 40 yaş üstü kadınlarda ise mamografiye yardımcı olarak tercih edilen bir incelemedir.
Meme hastalıklarının değerlendirilmesi multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Genel cerrahi, Radyoloji ve gereklilik halinde Patoloji ve Medikal Onkoloji doktorlarının iş birliği içinde çalışması büyük önem taşımaktadır.
Meme ile ilgili şikâyeti bulunan kadınlar öncelikle klinik meme muayenesi için Genel Cerrahi Uzmanı’na, ideal olarak meme hastalıkları ve cerrahisi konusunda özelleşmiş bir meme cerrahına başvurmalıdır.
Hastanın meme kanseri için risk yaratan durumları, aile öyküsü, kullandığı ilaçlar ve geçirilmiş hastalıklar sorgulandıktan sonra elle fizik muayenesi yapılır. Muayene sonrasında cerrah edindiği ön fikri netleştirmek için hastanın yaşını, aile öyküsünü ve klinik sürecini göz önünde bulundurarak radyolojik görüntüleme (mamografi/ meme ultrasonu) önerir. Cerrah ne kadar tecrübeli olursa olsun, meme kanserlerinin ele gelmeyen türleri de olduğundan tek başına elle fizik muayene tanı koymak için yeterli olmamaktadır.
Meme ultrasonu, meme radyolojisi konusunda eğitim almış, tecrübe sahibi olmuş deneyimli “Radyoloji Uzman Doktorları” tarafından gerçekleştirilip raporlanır. Ultrasonografi konusunda eğitim almamış ve radyoloji uzmanı olmayan hekimlerin meme ultrasonu raporu yazma yetkileri bulunmamaktadır.
Radyoloji Uzman Doktoru tarafından yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı gerçekleştirilen meme ultrasonu sonucunda elde edilen bulgular, uluslararası meme hastalıkları sınıflandırılması olan BI-RADS sınıflamasına göre raporlanır. Buna göre hastanın şikâyet kaynağının iyi huylu ya da kötü huylu bir kitleye bağlı olup olmadığı, ne kadar süre sonra kontrol edilmesi gerektiği, ayırıcı tanı için MR gibi ek bir görüntüleme yöntemi ya da biyopsi gerekip gerekmediği konusunda bilgilendirme yapılır.
Bulgular şüpheli ise radyoloji uzman doktoru tarafından ultrasonografi ya da mamografi eşliğinde biyopsi yapılarak alınan örnekler değerlendirilmek üzere patoloji uzman doktoruna gönderilir. Çıkan patoloji sonucu doğrultusunda radyolojik takip, genel cerrahi tarafından operasyon ya da kemoterapi/radyoterapi/hormonal tedavi gerekliliği açısından medikal onkoloji doktoru tarafından değerlendirme önerilir.